Şehrin Dinamikleri •
30-6-2025 •
10 Dakikalık Okuma
Güneşin şehirle dans ettiği, denizin serinliğiyle buluştuğu Temmuz ayı, İstanbul’u sanatla sarmalayan bir atmosfere dönüştürüyor. SARAR, estetikten ilham alanlara yalnızca giyimde değil, yaşamın her anında stil sahibi deneyimler sunuyor. Bu ay, şehrin kültür ve sanat ajandası, yaratıcılıkla harmanlanmış etkinliklerle dolup taşıyor. Atölyelerden konserlere, tiyatrodan çocuklara özel gösterilere kadar Temmuz 2025’in öne çıkan etkinliklerini senin için derledik.
Temmuzun ilk sabahında güne aromatik bir yolculukla başlamak isteyenler için bu atölye eşsiz bir başlangıç sunuyor. Dünya çay kültürlerinin izini süren atölyede; katılımcılar, farklı kültürlere ait çay demleme tekniklerini öğrenirken, Türk çayının özgün demleme tekniklerini de birebir uygulama şansı buluyor. Sıcak içecekler eşliğinde, geleneksel ve modern dokunuşları bir arada keşfedeceğiniz bu atölye, Temmuz ayı boyunca Beyoğlu’ndaki Highlights in Istanbul Workshops’ta katılımcılarını bekliyor.
Temmuz ayı boyunca Beyoğlu’ndaki Highlights in Istanbul Workshops’ta gerçekleşecek bu atölye, kokuların kişisel bir anlatı biçimi olduğuna inananlar için hafızalarda kalıcı izler bırakacak bir keşfe dönüşüyor. Katılımcılar, kendi karakterlerini yansıtan parfüm formüllerini tasarlarken; esansların seçimi, notalar arası uyum ve parfüm sabitleme teknikleri üzerine bilgi ediniyor. 2 saat süren bu yaratıcı süreç sonunda, herkes kendi imzasını taşıyan parfümüyle mekândan ayrılıyor. Özellikle doğal kokulara, aromaterapiye ya da koku yoluyla ifade biçimlerine ilgi duyanlar için bu deneyim, şehir yaşamına duygusal bir mola niteliğinde.
Temmuz ayında Highlights in Istanbul Workshops’un ev sahipliğini yaptığı bir diğer etkinlik ise Ebru Atölyesi. Bu atölyede katılımcılar, su yüzeyine serpilen boyalarla kendi özgün desenlerini oluşturuyor ve ebru fırçasıyla renklerin dansına tanıklık ediyor. Geleneksel tekniklerin modern yorumlarla harmanlandığı bu 2 saatlik uygulamalı eğitimde, sabır, odak ve yaratıcılık ön planda. Üstelik etkinlik sonunda katılımcılar kendi ebru tasarımlarını eve götürebiliyor. Geleneksel Türk sanatlarına meraklı olanlar için oldukça ilham verici bir alan açan bu etkinlik, sanatla içsel bir bağ kurmak isteyenler için birebir.
Goethe’nin klasikleşmiş eseri “Genç Werther’in Acıları”, 3 Temmuz akşamı Aydem Sahne’de seyirciyle buluşuyor. Duyguların sınırında gezinen Werther’in iç dünyasına odaklanan bu sahne uyarlaması, aşkın ve umutsuzluğun aynı potada eridiği bir anlatı sunuyor. Oyunun güçlü metni, oyunculuk performanslarıyla birleştiğinde seyirciyi duygusal bir dalgalanmanın içine çekiyor. Aşkın tutkulu yönünü, hayal kırıklıklarını ve gençliğin kırılgan ruhunu etkileyici bir dille yansıtan oyun, klasik edebiyat tutkunları için kaçırılmayacak bir deneyim.
3 Temmuz günü, Mecidiyeköy Özel Tiyatrolar Derneği Sahnesi’nde bambaşka bir hikâye sahnede hayat buluyor: Sıfır Noktasındaki Kadın. Kadın bakış açısıyla yazılmış, toplumsal cinsiyet rolleri, bireysel özgürlük ve direnç temalarını işleyen bu eser; izleyicisini derin bir sorgulamaya davet ediyor. Minimalist sahne tasarımı ve güçlü performanslarla desteklenen oyun, özellikle kadın hikâyelerine duyarlılık gösteren sanatseverlerin dikkatini çekiyor. Modern tiyatronun anlatı gücünü keşfetmek isteyenler için özel bir akşam sunuyor.
9 Temmuz’da Ayden sahne, bu kez edebiyat tarihinin en çarpıcı karakterlerinden biriyle buluşuyor: Raskolnikov. Dostoyevski’nin ölümsüz eseri “Suç ve Ceza”, vicdan, adalet ve insan doğasına dair felsefi soruları sahneye taşıyor. Zihinsel çatışmaların ve ahlaki bunalımların derinlemesine işlendiği bu yapım, klasik anlatının tiyatro diliyle ustaca harmanlandığı bir örnek olarak öne çıkıyor. İzleyici, karanlık bir iç dünyada vicdanla yüzleşmeye davet ediliyor.
Zweig’in aynı adlı öyküsünden sahneye uyarlanan bu dramatik monolog, 20 Temmuz akşamı BBS Sahne’de sahneye taşınıyor. Sadece bir gün içinde yaşanan dönüşüm, arzular ve vicdan arasındaki gerilim, güçlü bir kadın karakterin gözünden aktarılıyor. Yoğun ve sade anlatımıyla dikkat çeken oyun, bireyin içsel hesaplaşmasını etkileyici bir oyunculukla gözler önüne seriyor.
Tolstoy’un başyapıtı “Anna Karenina”, sahnede aşkın, toplumsal baskının ve bireysel özgürlük arayışının izlerini sürüyor. 25 Temmuz akşamı Aydem Sahne’de izleyiciyle buluşacak olan bu yapım, kostüm, ışık ve sahne tasarımıyla klasik roman atmosferini başarıyla yansıtıyor. Rus edebiyatına sahne üzerinden yeniden dokunmak isteyenler için kaçırılmayacak bir yapım.
Temmuz gecelerine duyguların dili eşlik ediyor. 2 Temmuz akşamı, Türk rock müziğinin kendine özgü sesi Feridun Düzağaç, Dorock XL Kadıköy sahnesinde sevenleriyle buluşuyor. Romantik, hüzünlü ve derinlikli şarkı sözleriyle tanınan sanatçı; geçmişten bugüne uzanan repertuarı ve sahnedeki samimi performansıyla izleyicilere müzikal bir iç yolculuk sunuyor.
Dünyaca ünlü piyanist ve besteci Fazıl Say, 3 Temmuz gecesi İstanbul’un açık hava atmosferinde klasik müzikle buluşmak isteyenler için sahneye çıkıyor. ENKA Eşref Denizhan Açık Hava Tiyatrosu’nda gerçekleşecek bu özel konserde Say, yalnızca notaları değil; düşünceleri, hisleri ve kültürel mirası da tuşelere taşıyor. Gökyüzünün altında yankılanan piyano ezgileri, klasik müziğin zarafetini çağdaş bir ifadeyle sunuyor.
Caz, soul ve romantik ezgilerle süslenmiş bir yaz akşamı sizleri bekliyor. 20 Temmuz’da, Fatih Erkoç’un kadife sesi ve enerjik sahne performansı Swissotel The Bosphorus’un açık hava atmosferinde hayat buluyor. Jazz & Chill konseptiyle düzenlenen bu etkinlikte; İstanbul Boğazı’nın serin esintileriyle birlikte hem müzik hem manzara iç içe geçiyor. Şık bir yaz gecesi geçirmek ve kaliteli müzikle buluşmak isteyenler için keyifli ve rafine bir seçenek.
İspanyol caz vokalisti Monica Molina, 27 Temmuz akşamı İstanbul’da müziğin evrensel diliyle sahneye çıkıyor. Akdeniz müziğiyle caz tınılarını buluşturan sanatçı, sıcak sesi ve zarif sahne enerjisiyle izleyicilerine hem duygusal hem de keyifli bir deneyim yaşatıyor. Swissotel The Bosphorus’un huzurlu açık hava ortamında gerçekleşecek bu özel konser, yazın sonuna yaklaşırken ruhu dinginleştiren bir durak oluyor. Dünya müziğine kulak vermek isteyenler için özenle seçilmiş bir etkinlik.
Çocukların neşeyle izlediği, her bölümüyle kahkaha dolu anılar biriktirdikleri “Maşa ile Koca Ayı”, şimdi sahnede! 20 Temmuz öğle saatlerinde Hilltown Seyirlik Sahne’de gerçekleşecek bu interaktif çocuk oyunu, sevilen çizgi film karakterlerini tiyatro atmosferinde canlandırıyor. Müzikler, danslar ve sürpriz anlarla dolu bu gösteri; çocuklara eğlenirken öğrenmenin, paylaşmanın ve birlikte vakit geçirmenin tadını yaşatıyor.
Sıcak yaz günlerinde çocukların enerjisini atabileceği, ailelerin birlikte serinleyebileceği keyifli bir adres: Eser Diamond Aquapark. 30 Temmuz sabahı kapılarını erken saatlerde açan bu etkinlikte, rengârenk su kaydırakları, çocuklara özel havuz alanları ve oyun parkurları yer alıyor. Gün boyu sürecek eğlence dolu aktiviteler sayesinde ailecek hem fiziksel hem de ruhsal bir tazelenme mümkün. Yaz tatiline renk katmak ve şehirden uzaklaşmadan küçük bir kaçamak yapmak isteyenler için harika bir seçenek.
Temmuz boyunca sanatın, müziğin ve yaratıcılığın peşinden gitmek isteyenler için şehir dolup taşıyor. Sen de bu yazı, stilin kadar ruhunu da zenginleştirmek istiyorsan keşfetmeye hemen başla. Şehri yeniden tanımlayan anlarda da SARAR seninle…