remove
Söyleşiler

Nevzat Sayın

10-5-20223 Dakikalık Okuma
  • 1375
  • Bu ayın ilham verici keşfi: Cezayir ve Cezayir üzerinden de Mağrip.

    Kolonyal, yerel ve neoklasik izleri süren yapılar hem sadece orada olabilecek hem de dünyanın herhangi bir yerinde olabilecek yapılardı. Egemenler gitmişlerdi ama izleri kalmıştı. Birkaç sene önceki Endülüs turu sırasında ‘karşı yaka’yı görmüştüm. Cebelitarık Boğazı’nın Avrupa tarafındaki yapısal izlerinin Fransız nakliyesiyle buraya kadar uzadığını ve -sokaktaki insanlarla birlikte düşününce- orada yerli yerinde gibi görünenin buraya ne kadar yabancı kaldığını görmek tuhaf bir his; 8.yy’dan 15.yy.’a kadar uzayan bir zaman içinde taşınıp melezlenen ve ‘batıdaki doğu’ gibi duran etkilerin tuhaflığı kadar tuhaf….

    Yapılacaklar Listesinin Bir Numarası: Tunus ve Fas’ı görmek.

    Batı Sahra’ya kadar gider miyim bilmiyorum ama bir fırsatını bulduğumda Tunus ve Fas’ı da görmeyi ve Magrip tamlamasını yapmayı istiyorum.

    Bu ayın tekrarda çalan parçası: Take Five

    Oran’da gecenin bir vakti uykum kaçtığında dinlediğim Take Five’ı Cezayir’den döndükten kısa bir zaman sonra gittiğim Ayvalık’ta dinlerken bütün zamanların en iyi parçası bu olabilir mi diye düşünüyordum. Orada da, burada da insanın içine işleyen bir ses. Kendisi olarak iyi olan her yerde iyi midir yoksa, müzik mimarlıktan daha mı şanslı?

    Bu ayın önemli konu başlığı: Kilis’teki okulu yapabilmek.

    Kendi nüfusu kadar Suriyeli mülteciyle ne yapacağını bilemeyen bir şehirde her şeye rağmen çocukların geleceği için iyi bir mekân kurabilme olasılığı her şeyin sarpa sardığı bir zamanda iç ferahlatıcı. Bu kadar karanlık bir zamandan geçerken…Edip Cansever’in deyimiyle “başımızda siyahtan bir hale” taşırken…